25 Ekim 2010 Pazartesi

'kurallar eskimişse ve hatta herkesin uyacağı kadar kolaysa onları değiştirmek gerekmez mi? '

uzun zamandr sadece düşünceler var boş dolu bilmiyorum ama yorucu....
hiç bir şeyden zevk alamayan, hiç 1 şeye kendını veremeyen , e bunun sonunda da hiç bir şey yapmak ıstemeyen bir hale geitrdiler malesef..
bu yuzden biraz kurallardan fedakarlık etmem gerektiğini değiştrmem gerektiğini düşünrken ;


'kurallar eskimişse ve hatta herkesin uyacağı kadar kolaysa onları değiştirmek gerekmez mi? ' dıye bir cümle fısıldandı kulağıma...
böyle söylemiş Fryderyk Chopin.. o müzik dehasıymış..
ben bu cümlesiyle tanıdım.. tam da hayat kurallarımla ilgili kndımı yorarken..
eskimişlere biraz renk katarak canlandırmaya çalışırken..
kurallarım basit değil ama herkes uygulamaya çalışıyor.. bn denedim olmadı şimdi başka iskeleti bozmadan yenilrini inşa etme zamanı..

sakin sakin yormadan yorulmadan dinlenerek.. eskilerden ders alarak yenilere yön vererek...
alternatif bir yolum olmadığı için hayata karşı yenı yolları deneme yanılmayla bulmaya çlışacağım..
sakin ve yavaş ki bilmediğim yolda uçurum riski kalksın...

yeni alınan kndi içinde realist kararlarla hayata merhaba demek istiyorum..
hevesi yok belki, blki umutta ufak ama 1az çaba deneyip göreceğim..
ve Fryderyk Chopin'i dinleyerek dinlenmeye koyulma vakti...

hayat devam ediyor kaldığı yerden.....

24 Ekim 2010 Pazar

soru!

yıkılmaz tabuları vardır herkesin hani beni bn yapan dedirtecek cinsten..
var ama peki bunlar hayatı ne kadar etkiliyor.. seni sen yapan yıkılmaz en üsttekilerin haricindekiler sana ne katabilir ki.. belki de daha çok zarar veriyor..
yeni zaman yeni kararlar yeni yıkılmaz kurallar.. yeni ama biri yıkılırken öteki geliyor sanki şimdiden hissedebiliyorum. sonra bir yenisi bir yenisi daha..
nereye kadar gidebilir ki böyle.. bir şeyi atlatmalıyım derken kendime yeni şans vermeliyim derken yeni bir kural giriyorsa işin içine ne kadr sıyrılabılırsın ki..
hayat mı yoruyor yoksa biz mi kendımızı yoruyoruz.. soruları bazen kndıme değil hayata yöenltmeliyim galiba..

23 Ekim 2010 Cumartesi

çizgilerin ardında kalan!

çizgiler hep yormasını başardı yüzdeki tebessümü de kalpteki çocuğu da... bir çocuktan inatla 1şey istemek ne kadr zordur dimii.. ben hergün susmaması için ona yalvardım o hep sustu.. susmak ne demek ?
bilen var mı...
hayat a karşı susmak, yaşama karşı susmak nasıl birşey ?
tozlu camların arkasından dışarıdakı çocuklara bakmak gibi, kar yağarken cıvıldayan çocuklara o puslu camlardan bakmak gibi..
dahası mı; dahası yanndan koşarak giden insanlara, tekerlekli sandalyeden bakmak kadar acı...

öyle bir yorgunluk ki; o benı kötürüm bıraktı..
kendı kendımı yorgunluğumla savaşmaktan yorulup mahkum ettım dört duvar arasına... sevgiler yaşanmak içindi, yaşamım yok..aileler ayakta durabılmek içindi ,duramıyorum.. dostlar seni sensiz bırakmazdı ama bn benı bnsız bıraktım.. suçlu kım düşünceler mi.. bn mi.. çizgiler mi... neyı sılmelıyım..